Tüm arkadaşlarım toplanıp kendini yalnız hisseden o sımsıcacık kalplerin aslında yalnız olmadıklarını hissettirmek için küçük bir ziyaret yapmak istedik ve bunun için hepimiz yürekten, istekle, sorumluluklar alarak çalıştık.
O gün geldiğinde hepimiz çok heyecanlıydık, birbirlerimize hazırlanırken yardım ettik, kostümlerimiz nasıl daha iyi olur konusunda fikirler verdik...
O meraklı ve gülen gözler, bizleri gördüklerinde;
Şaşırdılar,
Mutlu oldular,
Kucakladılar,
Belki çocuklarına,
belki de torunlarına benzettiler.
Bizlerde hiç yabancılık çekmeyerek onlara sıkıca sarıldık...
Onlarla tavla oynadık,
yataklarından kalkamayanları odalarında ziyaret ettik,
karşılıklı oyunlar oynadık,
halay çektik,
hazırlamış olduğumuz halk oyunu gösterisini sergiledik,
kollarına girip sohbet ettik,
dans ettik,
onlar için oluşturduğumuz repertuardan şarkılar söyledik,
yeni oyun taktikleri öğrendik,
kendi elleri ile yaptıkları takılardan hatıra olsun diye aldık,
galiba onları çok yorduk,
onları daha fazla yormamak için hatıra fotoğrafları çekindik ve
arkamızdan el sallamalarını izleyerek
buruk bir şekilde oradan ayrıldık.
Bizlere anlattıkları hikayeler sonrası yanlarından çok şey öğrenerek, onları çok daha iyi anlayarak ayrıldık.
Elbet bir gün bizde bu yaşlara geleceğiz belki kendi evimizle hayat arkadaşımızla birlikte, belki de yalnız, belki çocuğumuzun evinde torunlarımızla birlikte, belki de böyle bir huzur evinde hayatımızın en güzel dönemlerinden birini yaşayacağız. İşte o zaman da bu umutla bekleyen gözleri, farklı hayat hikayeleri ile dolu bu insanları hep hatırlayacağım..